Her geçen gün artarak çoğalan insan popülasyonu, yüzyıllar içinde sayısız canlının neslinin tükenmesine şahit olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Bilindiği üzere dünya üzerinde yer alan her canlı bir ekosistemin parçasıdır. Bozulan dünya düzeni bu canlıları yok ederken maalesef aynı zamanda insanlığa da ciddi zararlar verebilmektedir.  

Genetiği ile oynanmış gıdalar, obezite, kimyasal ürünler, ilaçlar, içilebilir su ve doğal kaynakların son derece hızlı tükenmesi, küresel krizler, her gün doğaya bırakılan binlerce çeşit atıklar, sınırsız tüketim çılgınlığı, her sene açıklanan milyarlarca liralara mal olan israflar, hava ve suyun kirlenmesi, organik gıdalara erişimin zorlaşması, şehirleşen yapılar gibi onlarca nedenlerle dünyadaki her canlının sağlığı büyük bir tehlike altında. Bunun yanı sıra tüm bu tehlike boyutuna karşılık alınan önlemler ise bireysel farkındalıklardan pek öteye geçememektedir.  

Dünya nüfusu hızla artmaya devam etse de, insan neslinin sağlıklı gıdalara erişiminin her geçen gün zorlaşması, sağlıklı neslin de gün geçtikçe sonunu getireceğe benziyor. İnsan ve doğa arasındaki bu dengesiz düzenin değiştirilmesi adına, bireysel farkındalığın ötesinde, küresel çapta büyük işler yapılmaz ise insanlık doğayı, doğa da sağlıklı insan popülasyonunu etkisi altına alacak gibi görünüyor.  

Son zamanların küresel sorunu pandemi ile birlikte insanların, öz sağlıkları konusunda bilinç düzeyleri arttı. Doğa- insan dengesinin hayati önemi artık daha fazla anlaşıldı ve bu kapsamda bireysel mücadeleler de hız kazandı diyebiliriz. İnsanlar tükettikleri konusunda artık daha hassas. Yapılan araştırmalar güvenilir gıdalara, organik ve saf içerikli ürünlere yönelim arttığı yönünde. Özellikle metropollerde organik gıdalara erişim talebinin daha fazla olduğu saptandı.  

İnsanoğlu gelecek nesillere yaşanabilir bir ortam sunmanın yanı sıra sağlıklı nesil olmanın önemini de hatırlamalı, sağlıklı nesillerin, sağlıklı insanlarla geleceği kuralını da unutmamalıdır.  

Kaliteli yaşam için tüketilen gıdaların solunan hava kadar değerli olduğu da bir gerçek.  Bu bağlamda tüm insanlığın doğa ile savaşmak yerine, kadim ve sınırsız nimetler sunan mükemmel doğayı kucaklaması gerekmekte. Aksu Vital yönetim kurulu başkanı Yunus Aksu’nun da dediği gibi; sağlıklı insan neslini korumanın yegane öncüsü, doğa dostu olmanın ruhunu ve mücadelesini her alanda bin bir emekle veren bir anlayış olacaktır.